ÇALMA ARTIK EMMOĞLU
“Ocakta
tutuşan meşe dalı benim!
Halı
yastıktaki ilkel nakış ben!
Duvarları
aydınlatan şu gaz lambası,
Şu
duman isi, saman kokusu ben!
Ben
buyum işte!” diyen Şemsi Belli yok artık...
Çalma
artık Emmoğlu!
“Bu
kadeh senin şerefine Emmoğlu!”,
“Tezene
vuran eline gurban”,
“Rakıya
mı susamışım bu kadar
Yoksa
türkülere mi?”,
“Bizim
türküleri çal!” diyen
Emmioğlu
yok artık!
Çalma
Emmoğlu!
Ahmet
Arif gibi,
“Anadolu’yum
ben, tanıyor musun?”
Dercesine soran,
Anadolu’nun kokusunu duyuran,
Halk
söyleyişini şiirleriyle bütünleştiren
Ve
bunlarla hitabeden
Aydın tipinin en belirgin örneği Şemsi Belli,
11 Ekim 1995
Çarşamba günü
Öğleye
doğru yaşama veda etti!
İşte
bundandır ikide bir
“Çalma
artık” demem işte bundandır!
Onu
sen tanıyorsun Emmoğlu.
Emekli
gazeteci Bahattin Erdem,
Gazeteciler
Cemiyeti başkanı
Haydar
Karaduman,
Babası
Şeyho Belli’nin mezarını yapan
Fethiyeli
İmam Usta da tanıyor.
Ben
bile telefondaki sesinden tanıyorum...
O
artık aramızda yok,
Yapıtlarıyla
bizimle ancak
Anayaso’yla,
Güzçiçeği’yle,
Karpuz
Dilimi’yle,
Yalnız
Adamın Not Defteri’yle,
20.
Asrın Garip Aşkı’yla...
Velhasıl
altmışın üzerinde yapıtıyla,
Zap
suyunun üzerindeki köprüyle,
Yaprak’ıyla,
Memleket’iyle,
40
Gözlü Heybe’siyle bizimledir...
Süleyman ÖZEROL
Hamle Gazetesi, 16 Ekim 1995
c) Süleyman ÖZEROL: Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.